1. Kur 18. Ders Korece - 축구를 좋아하세요?

futbol clipart ile ilgili görsel sonucu
하산: 알리 씨, 축구를 좋아하세요?

알리 : 네,  참 좋아해요.


하산 : 그럼 오후에 축구 구경 갈까요?


알리 : 미안하지만 못 가요.


하산 : 왜 못 가요?


알리 : 약속이 있어서 못 가요.


하산 : 그러면 다음 주말에 같이 갑시다.


알리 : 네, 좋아요. 


-------------------------------------------------------------------------------------

                                      Futbolu seviyor musunuz?

Hasan : Ali bey futbolu seviyor musunuz?

Ali : Evet, çok seviyorum.

Hasan : Öyleyse öğlen futbol seyretmeye gidelim mi?

Ali : Afedersiniz ama gelemem.

Hasan : Neden gelemiyorsunuz?

Ali : Sözüm olduğu için gelemiyorum.

Hasan : Öyleyse bir daha ki hafta sonu birlikte gidelim.

Ali : Tamam, güzel olur.

1. Kur 18. Ders Korece - Kelimeler

축구           - Futbol 
너무           - Çok 
참               - Çok, oldukça, gerçekten
좀               - Biraz
그러면(그럼) - Peki, Öyleyse, o zaman
구경           - Seyretmek, bakmak
미안하다      - Üzgün olmak
미안하지만   - Üzgünüm ama
약속           - Verilmiş söz, randevu
같이           - Beraber, birlikte
여행           - Seyahat, yolculuk
푸딩           - Puding
강아지       - Yavru köpek
날씨           - Hava
냄새           - Koku
영화           - Film
커피           - Kahve
주스           - Meyve suyu 
드라마       - Dizi
아직           - Henüz, hala
수영하다   - Yüzmek
알레르기   - Alerji
우유           - Süt
애기/아가  - Bebek
만화책       - Çizgi roman
지하철       - Metro
빨리           - Çabuk, hemen
전화           - Telefon
자꾸           -Sık sık
주변           - Çevre, muhit, etraf
피곤하다   - Yorgun olmak
감기다       - Kapanmak, başını ya da vücudunu yıkamak, kurmak, sarılmak
지하철       - Metro
버스           - Otobüs
복잡하다   - Karışık, kalabalık
춥다           - Soğuk
심심하다   - Sıkılmak
공원           - Park, ağaçlı alan
시끄럽다   - Gürültülü, (Sessiz olun anlamında da kullanılır) (Duymak istenmeyen sözler için de denir)

1. Kur 18. Ders Korece - 아서/어서

Cümle + 아서/어서 + cümle  Burada 16. derste gördügümüz ip /ip / ve anlamından farklı olarak duğundan / den dolayı / dığı için anlamında iki cümleyi bağlamak için kullanılır.
      * Birinci cümle ikinci cümlenin açıklaması gibidir, neden ikinciyi cümledeki olayı yaptığının sebebini bildirir birinci cümle. 

오늘 너무 피곤해서 눈이 자꾸 감겨요. Bugün çok yorgun olduğum için gözlerim sık sık kapanıyor.

버스가 복잡해서 지하철을 탔어요. Otobüs kalabalık olduğundan metroya bindim.

날씨가 추워서 집에 있었어요. Hava soğuk olduğu için evdeydim.

심심해서 공원에 가고 싶어요.  Sıkıldığım için parka gitmek istiyorum.

주변이 너무 시끄러워서 공부를 못 해요. Etraf çok gürültülü olduğundan ders çalışamıyorum.

* 아서/어서 ilk cümlede geçmiş zamanla kullanılmaz, bizdeki gibi sadece cümle sonundaki fiilin geniş, geçmiş ve gelecek zaman olması yeterli.

저는 배고팠아서 밥을 먹었어요.  ❌
저는 배고파서 밥을 먹었어요.     ✔️

1. Kur 18. Ders Korece - 좋아하다 / 좋다

        İsim + 을 / 를  좋아하다     Bir şeyi sevmek, beğenmek


저는 여행을 참 좋아해요.              Ben seyahati çok seviyorum.

아이가 푸딩을 너무 좋아해요.     Çocuk pudingi çok seviyor.

이 노래를 정말 좋아해요.             Bu şarkıyı gerçekten seviyorum.

강아지를 좋아해요.                       Yavru köpeği seviyorum.

무엇을 좋아하세요?                      Neyi seversiniz?


       İsim + 이/가 좋다    Bir şeyin iyi olması, bir şeyin beğenilmesi, bir şeyden zevk alınması anlamlarına gelebilir.

날씨가 좋아요. Hava güzel

냄새가 좋아요. Koku güzel.

이 영화가 좋아요. Bu film iyi.

커피가 좋아요? 주스가 좋아요? Kahve mi seversin yoksa meyve suyu mu seversin? ( Hangisini istediğini/tercih ettiğini sormak için de kullanılır)

*좋아하다 이/가  ve 을/를 'ın ikisiyle de kullanılır.

친구가 좋아해요. Arkadaşım seviyor. (Bir şeyi, birini)
친구를 좋아해요. Arkadaşımı seviyorum.


       * 좋다           Geçişsiz fiildir yani nesne almaz bu yüzden 을/를 ile kullanılmaz.
          좋아하다   Geçişli fiildir yani nesne alabilir.

이 드라마가 좋아요.      ✓   Bu dizi güzel. 
이 드라마를 좋아요.      ❌  Bu diziyi güzel.
이 드라마를 좋아해요.  ✓   Bu diziyi beğeniyorum. 

1. Kur 18. Ders Korece - 왜

(ve, we) Neden, niye, niçin soru kelimesidir. Bizdeki gibi cümle başında da kullanılır, fiilden önce de kullanılır.

* Başka bir soruya cevap vermemek için ya da neden sorduğunu bilmek için de 왜 denir. Niye, ne oldu, neden sordun, niye bilmek istiyorsun gibi anlamlara gelebilir. 
 
- 어제 왜 안 왔어요?                Dün neden gelmedin?
 - 시간이 없어서 못  왔어요.   Vaktim olmadığından gelemedim.

왜 지하철을 타세요?                 Neden metroya biniyorsunuz?

문화책을 왜 좋아합니까?         Çizgi romanı neden seviyorsunuz?

왜 빨리 갔어요?                         Neden erken gitti? (gittin, gittiniz?)

전화를 왜 안 받아요?                    Telefonu neden açmıyorsun?

1. Kur 18. Ders Korece - 못

    + Fiil  bir sebepten dolayı yapamamak. 안 olumsuzluk eki gibi fiilin önüne getirilerek kullanılır. 

피곤해서 밖에 못 갔어요. Yorgun olduğumdan dışarı  çıkamadım.
피곤해서 밖에 안 갔어요.  Yorgun olduğumdan dışarı  çıkmadım.

저는 어제 못 잤어요. Ben dün uyuyamadım.

우유 알레르기가 있어서 우유를 못 먹어요.Süte alerjim olduğundan süt içemiyorum.
* 못 먹어요 ㅁ den önce ㅅ gelme kuralından dolayı okunuşu 몸 머거요 dur.

공부하다(Ders çalışmak) / 숙체하다 (Ödev yapmak)/ 일하다 (İş yapmak/çalışmak) / 시작하다(Başlamak) gibi yapmak 하다 ile birleşip oluşan fiilerde 못 fiilin önüne değil hemen 하다 nın önüne getirilir.

나는 수영을 못 해요. Ben yüzemiyorum.

애기는 아직 말을 못 해요. Bebek henüz konuşamıyor.

주변이 너무 시끄러워서 공부를 못 했어요. Çevre çok gürültülü olduğu için ders çalışamadım.


1. Kur 17. Ders Korece - Aileniz kaç kişi?



Image result for family clipart

알리: 가족이 몇 명이세요?

 잔 : 우리 가족은 모두 다섯이에요.
아버지와 어머니가 계시고, 형 하나 여동생이 하나 있어요.

알리: 형님이 무엇을 하세요?

잔: 형은 회사에 다녀요. 알리 씨 가족이 몇 명이세요?

알리:  우리 가족도 다섯 명이에요. 아버지가 안 계시고 어머니만 계세요.
누나 하나 남동생 둘이에요. 어머니가 주부시고 누나가 의사시고 남동생들이 둘 다 고등학생이에요.

-----------------------------------------------------------------------------------------------

Ali: Aileniz kaç kişi?

Can : Ailemin hepsi beş kişi. Babam, annem, abim ve bir kız kardeşim var.

Ali: Abiniz ne iş yapıyor?

Can : Abim şirkette çalışıyor. Sizin aileniz kaç kişi?

Ali : Benim ailemde beş kişi. Babam yok sadece annem var. Bir ablam ve iki erkek kardeşim var.
Annem ev hanımı, ablam doktor, erkek kardeşlerimin ikiside lise öğrencisi.


* 발음 (parım) Okunuş

몇 명 (면 명 miyon miyong)

회사 (훼사 hüesa/hüsa)



1. Kur 17. Ders Korece - Kelimeler

가족        - Aile
명            - Kişi (Sayı verirken kullanılır.)
분            - Kişi (Daha saygılı)
모두       - Hepsi
회사       - Şirket
선생님    - Öğretmen
도서관    - Kütüphane
마트        - Market
부모님    - Ebeveyn
교수님    - Profesör
사장님    - Patron

1. Kur 17. Ders Korece - (이) 지요?

(이) 지요?  Öyle değil mi? Dimi?  anlamında cümle sonu eki olarak kullanılır.

선생님이지요? Öğretmensiniz değil mi?
네, 선생님이에요. Evet, öğretmenim.

오늘은 월요일이지요? Bugün pazartesi değil mi?
아니요, 월요일이 아니에요. Hayır, bugün pazartesi değil.

저기 도서관이지요? Şurası kütüphane değil mi?
네. Evet.

너무 바쁘지요? Çok meşgulsünüz değil mi?
네, 너무 바빠요. Evet, çok meşgulüm.

집에 가지요? Eve gidiyor sunuz değil mi?
아니요, 마트에 가야 해요. Hayır, markete gitmem lazım.


1. Kur 17. Ders Korece - 님

님 eki isimlere eklenerek daha saygılı bir hitap şekli oluşturulur.

부모      - 부모님  Anne Baba, Ebeveyn

아버지  - 아버님  Baba

어머니  - 어머님  Anne

형          - 형님      Abi

교수      - 교수님   Profesör

* Bazı isimlerle kullanımı artık kalıplaşmıştır. Başka türlü kullanılmaz. Mesela öğretmen(선생님), patron(사장님), tanrı(하나님) gibi.

*Saygı ifadesi olan hanım ya da bey anlamına da gelen 씨 sadece özel isimlerle kullanılır.  민지 씨, 재원 씨, 경연 씨 gibi.

1. Kur 17. Ders Korece - 우리

우리 Biz demektir. Yanında bir isimle birlikte kullanıldığında  Bizim (Benim) anlamında da kullanılır. Korecede bizimde, bizim bey, bizim hanım şeklinde kullandığımız gibi kullanılır. Alçakgönüllülüğü ve saygıyı göstermek için, benim anlamında ki 내/제 den daha çok tercih edilir.

우리 남편 Bizim bey
우리 집 Bizim ev
우리 아들 Bizim oğlan
우리 나라 Benim ülkem
우리 말 Bizim dilimiz
우리 학교 Benim okulum

여기가 우리 학교예요. Burası benim okulum.

우리 집에 오세요. Bizim eve gelin.

우리 딸 예뻐요. Kızım güzeldir.


*나의 = 내 (Kısa) Benim (günlük / gayri resmi)
  저의 = 제 (Kısa) Benim (kibar)

우리 = Bizim (günlük / gayri resmi)
 저희 = Bizim ( kibar)


1. Kur 16. Ders Korece - Yarın Akşam Meşgul müsünüz?


- 내일 저녁에 바쁘세요?

- 아니요, 바쁘지 않아요.

- 우리 집에 오셔서 저녁 식사를 함께 할까요?

- 네, 좋습니다. 몇 시에 갈까요?

- 저녁 일곱 시쯤에 오세요.

- 그러지요. 고맙습니다.



---------------------------------------------------------------------------------------------------

- Yarın akşam meşgul müsünüz?

- Hayır, meşgul değilim.

- Bizim eve gelip akşam yemeğini birlikte yiyelim mi?

- Evet, olur. Saat kaçta geleyim?

- Akşam saat 7 gibi gelin.

- Tabi ki. Teşekkür ederim.

1. Kur 16. Ders Korece - Kelimeler


나쁘다 - Kötü, fena, zararlı
기분 - Keyif, Neşe
건강 - Sağlık
짜증나다 - Sinirli, öfkeli, canı sıkılmak
상태 - Durum
씻다 - Yıkamak
우유 - Süt
치즈 - Peynir
올리브 - Zeytin
사과 - Elma
마트 - Market
여름 - Yaz
영어 - İngilizce
오전 - Öğleden önce
오후 - Öğleden sonra
정오 - Öğlen 12
자정 - Gece 12
새벽 - Tan vakti, Gün ağarması, Sabaha karşı
낮   - Gündüz
밤   - Gece
반   - Yarım
시간 - Saat, Süre (Zaman)
시계 - Saat (Nesne)
손목시계/팔목시계 - Kol Saati
벽시계  - Duvar Saati
모래시계  -  Kum Saati
쯤 - Gibi, civarında
아침 - Sabah, Kahvaltı
점심 - Öğlen, Öğlen Yemeği
저녁 - Akşam, Akşam Yemeği


1. Kur 16. Ders Korece - 고맙다

고맙다 Teşekkürler


고맙습니다.      Teşekkür ederim. ( En kibar, en resmi )
고마워요.          Teşekkür ederim. ( Kibar)

Eskiden yapılan şey için ya da bugüne kadar yapılanlar için geçmiş zaman eki katılarak teşekkür edilir.

고마웠습니다.  Teşekkür ederim.
고마웠어요.      Teşekkür ederim.

1. Kur 16. Ders Korece - 나쁘다

나쁘다 kötü, fena, iyi değil, bozuk ve zararlı gibi anlamlara gelir.

오늘 날씨가 더 나쁩니다.                        Bugün hava daha kötü.
진짜 기분이 나쁘고 짜증나요.                Gerçekten keyfim bozuk ve sinirliyim.
상태가 나빴어요.                                      Durum kötüydü.
건강에 나쁘지 않아요.                             Sağlığa zararlı değil.

1. Kur 16. Ders Korece - 바쁘다

바쁘다 Mesgul, bir işle uğraşmak, acelesi olmak

저는 요즘 바쁩니다.
Ben bugünlerde meşgulüm.

지금은 바쁘니까, 내일 만납시다.
Şimdi meşgul olduğumdan yarın buluşalım.

오늘 너무 바빠요.
Bugün çok meşgulüm.

왜 바빠요?
Neden meşgulsün?


1. Kur 16. Ders Korece - 아서/어서

Cümle + 아서/어서 (ıp/ip)+ Cümle  İki cümleyi bağlar.  9. Dersteki 고 dan farklı olarak iki cümlede devamlılık sağlar. İlk cümledeki olaydan sonra diğerinin yapıldığını gösterir.

친구를 만나서 이야기를 했어요.                       
Arkadaşımla buluşup konuştuk.

사과를 씻어서 먹어요.                                         
Elmayı yıkayıp yerim.

여름에 고향에 가서 어머니를 만나겠어요.         
Yazın memlekete gidip annemi göreceğim.

집에 와서 영어를 공부해요.                                 
Eve gelip ingilizce çalısıyorum.

마트에 가서 우유, 치즈, 올리브 샀어요.           
 Markete gidip süt, peynir ve zeytin aldım.

1. Kur 16. Ders Korece - 지금 몇 시입니까?

지금 몇 시입니까?  ------
                                             ⟹  Şimdi saat kaç?
 지금 몇 시예요?    ------   
Saat kısmı Korece sayılarla, dakika kısmı Çinceden kalan sayılarla söylenir. Saatler geçiyor ve var değilde direk sayıların okunuşuyla söylenir. Biz 2.20 'yi ikiyi yirmi geçiyor şeklinde söyleriz. Koreliler 2 saat 20 dakika şeklinde söylüyorlar.

6. Derste de işlendiği gibi şu şekilde söylenir.

Saat       -       Dakika
1 한                    5 오
2 두                    12 십이
3 세                    15 십오
4 네                    20 이십
5 다섯                25 이십오
6 여섯                30 삼십   
7 일곱                40 사십
8 여덟                45 사십오
9 아홉                50 오십
10 열                  52 오십이
11 열한              55 오십오
12 열두              58 오십팔


* Buçuk (30) yerine yarım anlamına gelen da kullanılır.

두 시 삼십 분입니다.      Saat iki otuz dur.
두 시 반입니다.               Saat iki buçuktur.

일곱 시입니다.                Saat yedi.

열 시 십오 분이에요.      Saat onu çeyrek geçiyor. (Saat 10.15)

네 시 사십오 분입니다.  Saat 4. 45.


-시 (-분)에 Saat ... de/da 

아침 일곱 시 삼십 분에 일어나요.
 Sabah saat 7.30'da uyanıyorum.

수업이 2시에 끝나요.
Ders saat ikide bitiyor.

* Biz saat kelimesini saat, süre ve kolumuzda ya da duvarda kullandığımız saat anlamında kullanırız.
Korecede her biri için, ayrı kelime kullanılır.

Bir saat demek istersek 1시간(şigan)'ı kullanırız. (시간- Saat, süre - Kore sayıları ile kullanılır.) 
Saat bir demek istersek  1시(şi)'yi kullanırız.
Eşya olarak saat demek istersek 시계(şige)'yi kullanırız. (손목시계/팔목시계Kol saati - 벽시계 Duvar saati)

         하루에 5시간만 일해요.( Günde sadece 5 saat çalışıyorum.)
         일이 한 에 시작해요. ( İş saat 1 de başlıyor.)
         모래시계 샀어요.          ( Kum saati satın aldım.)

İsim + 쯤(에)

쯤 Gibi, civarında, yaklaşık anlamına gelir.

몇 시쯤에 만날까요? Saat kaç gibi buluşalım?
여덟  시쯤 어때요? 8 gibi nasıl?

1 시간쯤 전에 왔어요. Bir saat önce gibi geldim.

아홉 명쯤 있어요. Yaklaşık 9 kişi var.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------

오전 Öğleden önce       오전 10시 30분.
오후 Öğleden sonra      오후  1시 28분.
정오 Öğlen 12               매일 정오에 만납시다. (Hergün 12 de buluşalım.)
자정 Gece 12                항상 자정에 자요. (Her zaman gece yarısı uyuyorum.)
새벽 Sabaha karşı         지금 새벽 3시. 
     Gündüz                 11시 30분
     Gece                     내일 10시 30분에 비행기 타겠어요. ( Yarın akşam saat 10.30'da uçağa bineceğim.)

아침 Sabah, Kahvaltı    
아침에 학교에 갑니다. Sabah okula gidiyorum.
아침을 많이 먹었어요. Kahvaltıda çok yedim.

점심 Öğlen, Öğlen Yemeği
점심 시간에 곡 가세요.      Öğlen saatinde mutlaka gidiniz.
오늘 점심에 뭘 먹을까요?  Bugün öğlen yemeğinde ne yiyelim?

저녁 Akşam, Akşam Yemeği
어제 저녁에 눈이 많이 왔어요. Dün akşam kar çok yağdı.
저녁을 먹고  영화를 봅시다.     Akşam yemeğini yiyelim ve film seyredelim.

Dil öğrenmek için yapılması gerekenler


1- Yanlış yapın(!): Öğrendiğiniz dilde yapabileceğiniz kadar hata yapın... Her zaman doğru konuşmak durumunda değilsiniz. İnsanlar ne dediğinizi anlayabiliyorlarsa yanlış yapmanız en azından ilk başta önemli değildir.


2- Anlamadıysanız sorun: Başkaları konuşurken, her kelimeyi yakalamak zorunda değilsiniz. Ana fikri anlamak genellikle yeterlidir. Fakat anlamadığınız noktanın önemli olduğunu düşünüyorsanız SORUN!


3- Öğrendiğiniz dili ilgi alanlarınıza sokun: İnsanlar kendilerine ilginç gelen şeyler hakkında konuşmayı severler. Sizin ilgi alanlarınız nelerdir? Bu konular hakkında bulabildiğiniz kadar kelime öğrenmeye çalışın.


4- Konuşun ve Dinleyin: Her zaman hakkında konuşulacak bir şeyler vardır. Etrafınıza bakının. Size garip ya da farklı gelen bir şeyler varsa hemen konuşmaya dalın. Bu arkadaşlığınızı geliştirmenize de yardımcı olacaktır.


5- Sorun, soru sorun: Merakımızı gidermenin daha iyi bir yolu da yok zaten. Sorular konuşmaya başlamanıza yardımcı olduğu gibi konuşmayı sürdürmenize de yardımcı olacaklardır.


6- Kullanıma dikkat edin: Kullanım kelimesi genellikle insanların nasıl konuştuklarını izlemektir. Bazen kullanım çok da eğlenceli bir hale dönüşebilir.


7- Bir not defteri taşıyın:


8- Bir şeyler okuyun: Başka bir dili öğrenmenin en iyi üç yolu: Okumak, okumak ve okumaktır. Okuyarak yeni kelimeler öğrendiğimiz gibi hali hazırda bildiklerimizi de uygulamış oluruz.


9- Herkesin bir ikinci yabancı dil öğrenebileceğini unutmayın, gerçekçi ve sabırlı olun, dil öğrenmenin zaman ve sabır istediğini akıldan çıkarmayın.


11- Sorumluluk alın: Kendi dil öğrenim sürecinizden kendiniz sorumlusunuz. Yabancı dili öğrenirken, öğretmenin, kursun ve kitabın elbette ki önemi vardır ancak "en iyi öğretmenin yine kendiniz" olduğu kuralını unutmayın. İyi bir öğrenim süreci için amaçlarınızı tespit etmeli ve sizi amaçlarınıza ulaştıracak çalışmaları yapmalısınız.


12- Öğrenme şeklinizi organize edin: Organize edilmiş şekilde öğrenmek, çalıştığınız şeyleri hatırlamanıza yardımcı olacaktır. Sözlük ve iyi kurs materyalleri kullanın.


15- Öğrendiğiniz dilde düşünmeye çalışın: Örneğin bir otobüste giderken nereye gittiğinizi, nerede olduğunuzu, kendinize o dilde tarif edin. Böylece hiçbir şey söylemeden içinizden dil pratiği yapmış olursunuz.


16- Son olarak dil öğrenirken eğlenin: Öğrendiğiniz cümle ve deyimlerle değişik cümleler yapın. Sonra yaptığınız cümleyi günlük bir konuşma esnasında deneyin, bakalım yerinde kullanabilecek misiniz? Hayatın tecrübeden ibaret olduğu söylenir ya, yabancı dil öğrenmek tamamıyla öyledir...


Sormaktan çekinme!Öğrenme aşamasında, bazen konuyu anlamaman çok normal. Bu tip durumlarda senden başka kimsenin anlamadığına dair çıt çıkmıyorsa, kendini aptal gibi hissetme. Hemen parmağını kaldır ve anlamadığın yeri sor.



Yanlış yap!Pratik yapmak, öğrenmek için en önemli adım. Bu yüzden kesinlikle "yanlış yapacağım" diyerek utanıp çekinme. Bilmediğin kelimeler olsa da, derste çat pat konuşmaya çalış. Unutma, ilk etapta derdini anlatman önemli!Okumanı geliştir!Okuma becerini geliştirmek için yabancı dergi ve gazeteleri oku. Böylece, bir yandan o ülkenin dilini öğrenirken, bir yandan da kültürünü öğrenebilirsin.Yaz, yaz, yaz!Öğrendiğin dilde günlük yazmak, okuduğun bir kitabın özetini çıkartmak veya seyrettiğin bir filmi yorumlayarak yazmak, dilini geliştirmene yardımcı olacaktır.



İzle, dinle!İmkanın varsa mutlaka yabancı kanalları ile. Ayrıca, DVD'de film izlerken dilini seçme şansın bile var! Yabancı müzik dinlemeyi de ihmal etme. Doğru düzgün bir şey anlayamıyor musun? Korkma, bu sorunu yaşayan yalnız sen değilsin! Zamanla kulağın alışacak ve bir süre sonra pek çok şeyi anladığın fark edeceksin. Hem bu aksanının gelişmesine de yararlı olacak!

                                                                                                                          * Alıntıdır.

Kore Yeni Yılı 설날


Evet, bir 설날 (Sollal) daha geldi çattı:))  Tabi burada yaşayan yabancılar olarak bizim için sadece tatil yerine geçse de, Korelilerin heyecanı bizim kendi bayramlarımızda hissettiğimizden farksız değildir diye tahmin ediyorum.

Kore'nin milli bayramlarından biri olsa da başta Çin,  Vietnam, Laos, Singapur gibi Asya ülkelerinde kutlanılan bu bayram İngilizce olarak Lunar New Year ya da Amerika'da daha çok bilinen ismi ile Chinese New Year diye adlandırılır. Her yıla bir hayvan ismi verilen bu takvimde bu yıl köpek yılına denk gelir.


Kore'de adı 설날 (Sollal) olan bayram ay takvimine gören 1. ayın biri olan yıl başıdır. 2018 senesinde yani bu yıl 16 Şubat'a denk gelmektedir. Önceki ve sonraki gün ile birlikte 3 günlük resmi tatil ile kutlanır. Bizdeki bayram kültürüne benzer olarak belirli ritüelleri vardır. Tabi ki önce bayram alışverişiyle başlar ve bayram günü aile büyükleri ziyaretiyle devam eder. Bu kısmı da aynı bizde ki gibi günler öncesinden almak zorunda olunan biletler,  yoğun terminaller, kalabalık yollar demek.

Bizdeki bayram ziyaretinde götürülen çikolata yerine, o güne özel hazırlanıp marketlerde yerini alan hediye kutularından  bütçeye uygun olanlardan alınır. Tabi bunlar sadece büyüklere giderken götürülen hediyeler değiller firmalar da çalışanlarına ve iş yaptığı insanlara mutlaka gönderirler. Alınan hediyelerden bazıları











Hediyeler de genelde bohça şeklinde paketlenip götürülür.





        Hediyeler de hazırlanınca, aileler başka bir şehirde yaşıyorsa yollara düşülür.


Sollal sabahında atalara saygı amacıyla 차례상 denilen sofra hazırlanır anma töreni için. Sofranın da belirli bir yerleştirme düzeni vardır.
 2017 yılında 250 dolar  ile 4 bin dolar arasında değişen bir bütçeye mal olmuş. 




İlk önce ölmüşlerine teşekkür etmek için masaya doğru 차례 denilen secde şeklinde selam verilir. Daha sonra da evde bulunan büyüklere 세배 denilen selam verilir. Bu selamında kadınlar ve erkekler için ayrı yöntemi bulunur. Bu selam şekli anaokullarında da çocuklara öğretilir. Bu selamlamadan sonra büyükler tarafından ev halkı için iyi dileklerde bulunulur, gençlere ve çocuklara bayram harçlığı verilir.









  Çocuklara bizdeki gibi yeni kıyafetler alınır. Yeni yıl bayram kıyafetine 설빔 denir.



Sollal'de yenen yemek 떡국 (Dokguk)' tur. Üç sebebi vardır.


1. Sollal yılın ilk günü olduğu için temiz suda beyaz dokları pişirip yemeyi, yeni yıla güzel ve temiz bir başlangıç olarak görüyorlar


2. anlamı dokguk yaparken kullanılan uzun kare dok (긴 가래떡) 'un bir anlamı uzun yaşam olduğu için, yeni yıla uzun bir yaşamla girmek içindir. Bir yaş daha yedik denir.



3. 가래떡 (kare dok)  demir para şeklinde kesilip pişirildiği için paraya benzetip servetimiz bol olsun dileğiyle yenmesidir.



Sabah kahvaltıdan sonra bizdeki gibi mezar ziyaretini gerçekleştirirler. Orada da 성묘 (songmyo) adında ki selamlama yapılır.



Bunlardan başka olarak aile ve akrabalarla birlikte Sollal'da  윷놀이(윤놀이 Yunnori) oynanırken, çocuklar da   연날리기 (Yonnalliki)  uçurma uçururlar. 제기차기(Çekiçaki) gibi çeşitli oyunlar da oynanır.