1. Kur 17. Ders Korece - Aileniz kaç kişi?



Image result for family clipart

알리: 가족이 몇 명이세요?

 잔 : 우리 가족은 모두 다섯이에요.
아버지와 어머니가 계시고, 형 하나 여동생이 하나 있어요.

알리: 형님이 무엇을 하세요?

잔: 형은 회사에 다녀요. 알리 씨 가족이 몇 명이세요?

알리:  우리 가족도 다섯 명이에요. 아버지가 안 계시고 어머니만 계세요.
누나 하나 남동생 둘이에요. 어머니가 주부시고 누나가 의사시고 남동생들이 둘 다 고등학생이에요.

-----------------------------------------------------------------------------------------------

Ali: Aileniz kaç kişi?

Can : Ailemin hepsi beş kişi. Babam, annem, abim ve bir kız kardeşim var.

Ali: Abiniz ne iş yapıyor?

Can : Abim şirkette çalışıyor. Sizin aileniz kaç kişi?

Ali : Benim ailemde beş kişi. Babam yok sadece annem var. Bir ablam ve iki erkek kardeşim var.
Annem ev hanımı, ablam doktor, erkek kardeşlerimin ikiside lise öğrencisi.


* 발음 (parım) Okunuş

몇 명 (면 명 miyon miyong)

회사 (훼사 hüesa/hüsa)



1. Kur 17. Ders Korece - Kelimeler

가족        - Aile
명            - Kişi (Sayı verirken kullanılır.)
분            - Kişi (Daha saygılı)
모두       - Hepsi
회사       - Şirket
선생님    - Öğretmen
도서관    - Kütüphane
마트        - Market
부모님    - Ebeveyn
교수님    - Profesör
사장님    - Patron

1. Kur 17. Ders Korece - (이) 지요?

(이) 지요?  Öyle değil mi? Dimi?  anlamında cümle sonu eki olarak kullanılır.

선생님이지요? Öğretmensiniz değil mi?
네, 선생님이에요. Evet, öğretmenim.

오늘은 월요일이지요? Bugün pazartesi değil mi?
아니요, 월요일이 아니에요. Hayır, bugün pazartesi değil.

저기 도서관이지요? Şurası kütüphane değil mi?
네. Evet.

너무 바쁘지요? Çok meşgulsünüz değil mi?
네, 너무 바빠요. Evet, çok meşgulüm.

집에 가지요? Eve gidiyor sunuz değil mi?
아니요, 마트에 가야 해요. Hayır, markete gitmem lazım.


1. Kur 17. Ders Korece - 님

님 eki isimlere eklenerek daha saygılı bir hitap şekli oluşturulur.

부모      - 부모님  Anne Baba, Ebeveyn

아버지  - 아버님  Baba

어머니  - 어머님  Anne

형          - 형님      Abi

교수      - 교수님   Profesör

* Bazı isimlerle kullanımı artık kalıplaşmıştır. Başka türlü kullanılmaz. Mesela öğretmen(선생님), patron(사장님), tanrı(하나님) gibi.

*Saygı ifadesi olan hanım ya da bey anlamına da gelen 씨 sadece özel isimlerle kullanılır.  민지 씨, 재원 씨, 경연 씨 gibi.

1. Kur 17. Ders Korece - 우리

우리 Biz demektir. Yanında bir isimle birlikte kullanıldığında  Bizim (Benim) anlamında da kullanılır. Korecede bizimde, bizim bey, bizim hanım şeklinde kullandığımız gibi kullanılır. Alçakgönüllülüğü ve saygıyı göstermek için, benim anlamında ki 내/제 den daha çok tercih edilir.

우리 남편 Bizim bey
우리 집 Bizim ev
우리 아들 Bizim oğlan
우리 나라 Benim ülkem
우리 말 Bizim dilimiz
우리 학교 Benim okulum

여기가 우리 학교예요. Burası benim okulum.

우리 집에 오세요. Bizim eve gelin.

우리 딸 예뻐요. Kızım güzeldir.


*나의 = 내 (Kısa) Benim (günlük / gayri resmi)
  저의 = 제 (Kısa) Benim (kibar)

우리 = Bizim (günlük / gayri resmi)
 저희 = Bizim ( kibar)


1. Kur 16. Ders Korece - Yarın Akşam Meşgul müsünüz?


- 내일 저녁에 바쁘세요?

- 아니요, 바쁘지 않아요.

- 우리 집에 오셔서 저녁 식사를 함께 할까요?

- 네, 좋습니다. 몇 시에 갈까요?

- 저녁 일곱 시쯤에 오세요.

- 그러지요. 고맙습니다.



---------------------------------------------------------------------------------------------------

- Yarın akşam meşgul müsünüz?

- Hayır, meşgul değilim.

- Bizim eve gelip akşam yemeğini birlikte yiyelim mi?

- Evet, olur. Saat kaçta geleyim?

- Akşam saat 7 gibi gelin.

- Tabi ki. Teşekkür ederim.

1. Kur 16. Ders Korece - Kelimeler


나쁘다 - Kötü, fena, zararlı
기분 - Keyif, Neşe
건강 - Sağlık
짜증나다 - Sinirli, öfkeli, canı sıkılmak
상태 - Durum
씻다 - Yıkamak
우유 - Süt
치즈 - Peynir
올리브 - Zeytin
사과 - Elma
마트 - Market
여름 - Yaz
영어 - İngilizce
오전 - Öğleden önce
오후 - Öğleden sonra
정오 - Öğlen 12
자정 - Gece 12
새벽 - Tan vakti, Gün ağarması, Sabaha karşı
낮   - Gündüz
밤   - Gece
반   - Yarım
시간 - Saat, Süre (Zaman)
시계 - Saat (Nesne)
손목시계/팔목시계 - Kol Saati
벽시계  - Duvar Saati
모래시계  -  Kum Saati
쯤 - Gibi, civarında
아침 - Sabah, Kahvaltı
점심 - Öğlen, Öğlen Yemeği
저녁 - Akşam, Akşam Yemeği


1. Kur 16. Ders Korece - 고맙다

고맙다 Teşekkürler


고맙습니다.      Teşekkür ederim. ( En kibar, en resmi )
고마워요.          Teşekkür ederim. ( Kibar)

Eskiden yapılan şey için ya da bugüne kadar yapılanlar için geçmiş zaman eki katılarak teşekkür edilir.

고마웠습니다.  Teşekkür ederim.
고마웠어요.      Teşekkür ederim.

1. Kur 16. Ders Korece - 나쁘다

나쁘다 kötü, fena, iyi değil, bozuk ve zararlı gibi anlamlara gelir.

오늘 날씨가 더 나쁩니다.                        Bugün hava daha kötü.
진짜 기분이 나쁘고 짜증나요.                Gerçekten keyfim bozuk ve sinirliyim.
상태가 나빴어요.                                      Durum kötüydü.
건강에 나쁘지 않아요.                             Sağlığa zararlı değil.

1. Kur 16. Ders Korece - 바쁘다

바쁘다 Mesgul, bir işle uğraşmak, acelesi olmak

저는 요즘 바쁩니다.
Ben bugünlerde meşgulüm.

지금은 바쁘니까, 내일 만납시다.
Şimdi meşgul olduğumdan yarın buluşalım.

오늘 너무 바빠요.
Bugün çok meşgulüm.

왜 바빠요?
Neden meşgulsün?


1. Kur 16. Ders Korece - 아서/어서

Cümle + 아서/어서 (ıp/ip)+ Cümle  İki cümleyi bağlar.  9. Dersteki 고 dan farklı olarak iki cümlede devamlılık sağlar. İlk cümledeki olaydan sonra diğerinin yapıldığını gösterir.

친구를 만나서 이야기를 했어요.                       
Arkadaşımla buluşup konuştuk.

사과를 씻어서 먹어요.                                         
Elmayı yıkayıp yerim.

여름에 고향에 가서 어머니를 만나겠어요.         
Yazın memlekete gidip annemi göreceğim.

집에 와서 영어를 공부해요.                                 
Eve gelip ingilizce çalısıyorum.

마트에 가서 우유, 치즈, 올리브 샀어요.           
 Markete gidip süt, peynir ve zeytin aldım.

1. Kur 16. Ders Korece - 지금 몇 시입니까?

지금 몇 시입니까?  ------
                                             ⟹  Şimdi saat kaç?
 지금 몇 시예요?    ------   
Saat kısmı Korece sayılarla, dakika kısmı Çinceden kalan sayılarla söylenir. Saatler geçiyor ve var değilde direk sayıların okunuşuyla söylenir. Biz 2.20 'yi ikiyi yirmi geçiyor şeklinde söyleriz. Koreliler 2 saat 20 dakika şeklinde söylüyorlar.

6. Derste de işlendiği gibi şu şekilde söylenir.

Saat       -       Dakika
1 한                    5 오
2 두                    12 십이
3 세                    15 십오
4 네                    20 이십
5 다섯                25 이십오
6 여섯                30 삼십   
7 일곱                40 사십
8 여덟                45 사십오
9 아홉                50 오십
10 열                  52 오십이
11 열한              55 오십오
12 열두              58 오십팔


* Buçuk (30) yerine yarım anlamına gelen da kullanılır.

두 시 삼십 분입니다.      Saat iki otuz dur.
두 시 반입니다.               Saat iki buçuktur.

일곱 시입니다.                Saat yedi.

열 시 십오 분이에요.      Saat onu çeyrek geçiyor. (Saat 10.15)

네 시 사십오 분입니다.  Saat 4. 45.


-시 (-분)에 Saat ... de/da 

아침 일곱 시 삼십 분에 일어나요.
 Sabah saat 7.30'da uyanıyorum.

수업이 2시에 끝나요.
Ders saat ikide bitiyor.

* Biz saat kelimesini saat, süre ve kolumuzda ya da duvarda kullandığımız saat anlamında kullanırız.
Korecede her biri için, ayrı kelime kullanılır.

Bir saat demek istersek 1시간(şigan)'ı kullanırız. (시간- Saat, süre - Kore sayıları ile kullanılır.) 
Saat bir demek istersek  1시(şi)'yi kullanırız.
Eşya olarak saat demek istersek 시계(şige)'yi kullanırız. (손목시계/팔목시계Kol saati - 벽시계 Duvar saati)

         하루에 5시간만 일해요.( Günde sadece 5 saat çalışıyorum.)
         일이 한 에 시작해요. ( İş saat 1 de başlıyor.)
         모래시계 샀어요.          ( Kum saati satın aldım.)

İsim + 쯤(에)

쯤 Gibi, civarında, yaklaşık anlamına gelir.

몇 시쯤에 만날까요? Saat kaç gibi buluşalım?
여덟  시쯤 어때요? 8 gibi nasıl?

1 시간쯤 전에 왔어요. Bir saat önce gibi geldim.

아홉 명쯤 있어요. Yaklaşık 9 kişi var.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------

오전 Öğleden önce       오전 10시 30분.
오후 Öğleden sonra      오후  1시 28분.
정오 Öğlen 12               매일 정오에 만납시다. (Hergün 12 de buluşalım.)
자정 Gece 12                항상 자정에 자요. (Her zaman gece yarısı uyuyorum.)
새벽 Sabaha karşı         지금 새벽 3시. 
     Gündüz                 11시 30분
     Gece                     내일 10시 30분에 비행기 타겠어요. ( Yarın akşam saat 10.30'da uçağa bineceğim.)

아침 Sabah, Kahvaltı    
아침에 학교에 갑니다. Sabah okula gidiyorum.
아침을 많이 먹었어요. Kahvaltıda çok yedim.

점심 Öğlen, Öğlen Yemeği
점심 시간에 곡 가세요.      Öğlen saatinde mutlaka gidiniz.
오늘 점심에 뭘 먹을까요?  Bugün öğlen yemeğinde ne yiyelim?

저녁 Akşam, Akşam Yemeği
어제 저녁에 눈이 많이 왔어요. Dün akşam kar çok yağdı.
저녁을 먹고  영화를 봅시다.     Akşam yemeğini yiyelim ve film seyredelim.