사정이 있다

사정이 있다
Önemli bir işin, yapılacak işlerin olması. (Çok sık kullanılır.)


2 şekilde kullanılır.


1. Yapacak işleri çok uzunsa kısaca söylemek istediği zaman
2. Sebebini söylediğinde karşı tarafın hoşlanmayacağı, mazeret olarak kabul etmeyeceği zaman geçiştirmek için kullanılır.



사정이 있어서 갑자기 갔어요.
Önemli bir işi olduğu için biranda gitti.

사정이 있는 학생은 선생님께 말씀 드리고 일찍 가도 괜찮아요.
Önemli işi olan öğrenci öğretmene söyleyip erken gitsede olur.

을\를 빼다

을\를 빼다
Çıkarmak, Saymamak anlamında kullanılır.


저는 고기를 안 먹으니까 고기를 빼고 주세요.
Ben et yemediğim için eti çıkarıp veriniz.

에미네 씨만 빼고 다 왔어요.
Emine'yi saymazsak hepsi geldi.

5에서 3을 빼면 얼마지요?
5den 3 ü çıkarırsak ne eder?

참- C

İki yerde kullanılır.
1. 아주 (çok) yerine kullanılır.
2. Konuşma sırasında, konuyla alakalı olmayan ve ansınız aklınıza gelen bir durumu söyleyeceğiniz cümlenin başında kullanılır. Bizde ki aa(aa baksana) gibidir.

나는 이 그림이 좋아요.
Ben bu resmi çok beğeniyorum.

, 어제는 왜 학교에 안 왔어요?
Aa, Dün neden okula gelmedin?

S/ F – (으)ㄴ\는\(으)ㄹ 줄 몰랐다(알았다)

S/ F – (으)ㄴ\는\(으)ㄹ 줄 몰랐다(알았다)
Bir şeyin öyle olduğunu bilmek, zannetmek(bilmemek)
sonradan öğrendiğimiz bilgiler için kullanılır.

Mesela uyanıp dışarıya bakıyorsunuz yerler ıslak ve yağmurun yağdığını anlıyorsunuz.

비가 온 줄 몰랐어요. Yağmurun yağmış olduğunu bilmiyordum.


O an öğrendiğiniz bilgiler için kullanılır.

Mesela sinemadasınız ve dışarı çıktınız yağmur başlamış .

비가 오는 줄 몰랐어요. Yağmurun yağdığını bilmiyordum.


İlerde olacak olayı fark ettiğinizde söylenir.

Dışarda dolaşıyorsunuz ve birden yağmur yağıyor

비가 올 줄 몰랐어요. Yağmurun yağacağını bilmiyordum.

*는 ve ㄹ genelde genelde birbirine yakın şekilde kullanılır. Yani her ikisinide kullanıyorlar konuşurken. daha çok kullanılıyor.


김 선생님이 미국에 가 줄 몰랐어요. 터키에 가줄 알았어요.
Kim öğretmenin Amerika’ya gittiğini bilmiyordum. Türkiye’ye gitti zannediyordum.

대학교에 다니 줄 몰랐어요.
Üniversiteye gittiğini bilmiyordum.

한국의 겨울이 이렇게 추 줄 몰랐어요.
Korenin kışının böyle soğuk olacağını bilmiyordum.


İ-이\가 İ-인 줄 몰랐다(알았다)
Aynı anlamdadır tek fark isimlere gelir.

오늘 친구 생일 줄 몰랐아요.
Bugün arkadaşımın doğum günü olduğunu bilmiyordum.

저분이 일본 사람 줄 알았어요.
Şu kişinin jopan olduğunu sanıyordum.

Bazı Okunuş Örnekleri

Örnekler :


한국말을 배우고 있어요. Korece öğreniyorum.
(궁말) gugmal değil gungmal

작년에 한국왔어요. Geçen yıl Kore'ye geldim.
(장년) çagnyon değil çangnyon

읽는 사람이 누구예요? Kitap okuyan kişi kim?
(잉는) ilgnın değil ingnın

부엌 열어 주세요. Mutfak kapısını biraz açınız.
(엉문)okmun değil ongmun

원이에요. On bin won.
(심만) şib man değil şimman



Bunlarıda siz deneyin bakalım...

한국말이 재미있어요.

잭 읽는 것을 줗아해요.

육만 원이에요.

신사 숙녀 여러분!

요즘 입맛이 없는데요.

답만 쓰세요.